BARTIN ÇİLEK FESTİVALİ

Bartın çileği ile meşhur ve her yıl geleneksel çilek festivali yapılıyor.Festival 1 -2-3 haziran tarihlerinde Belediyenin organizasyonu ile gerçekleşiyor.Romanya,Bulgaristan,Almanya ve Bartın halk dansları topluluklarının gösterileri,en iyi yetişmiş çilek ,çilekli pasta ,çilek güzellik yarışması resim ve fotoğraf sergileri,bisiklet yarışları,Petek Dinçöz ve Gülşen konserleri var.
Özellikle Bartın'ın köylerinde ki halk çok ilgi gösterir festivale, stad da ki konserler dolar taşar...
Zeynep de Bartın Belediyesi çocuk korosunda olduğu için yarın açılış kortejinde yer alacaklar ve sonra Ankara'daki Polifonik korolar şenliğinde yer almak üzere Ankara'ya yola çıkacağız.
Cumartesi günü Opera binasında ki konserden sonra akşam döneceğiz.Bende kızımla gidiyorum.
Hepinize iyi hafta sonları...

Bartın çarşısı ana caddesi...

Amasra limanından bir görüntü...aşağıdaki fotoğraf bu fotoğrafta görülen tepede ki köyün civarından çekildi

Amasra büyük limanın görüntüsü...

Bartın ırmağı,İnkumu'na çok yakın Boğaz 'dan deniz dökülüyor...

İnkumu'ndan bir görüntü...

Hamam sokağında restore edilmiş ev ve dükkanlar.

Hamam sokağı(sokaktaki tarihi hamamdan dolayı ismi hamam sokağı...)

TAŞINIYORUM!....

Merhabalar,bir sürü işin gücün arasına birde ev değiştirme durumu çıktı...

O kadar çok işim var ki arkadaşlar,bilgisayarın başına oturamıyorum,oturduğum zamanda vicdan azabı duyup kalk işlerini bitir diye içimden bir ses beni huzursuz ediyor...

Evden eve nakliyesiyle de taşınma sözkonusu olmadığı için baya bir yoruldum.

Neden evden evelerle taşınamıyorum onuda açıklayayım ...

Evdeki yemek odası takımım boyamaya gidecek ,boyanıp yeni eve getirilecek,koltuklarımın eskiyen parçalarını atıyorum ,iki parçası koltuk yüzü yenilenmeye gidecek ,oradan yeni eve gelecek.Salonda hiç eşya kalmamış oluyor böylece.

Halılarımı halı yıkamaya vereceğim onlarda yeni eve gelecek.Yeni baza aldım eski karyolamı atıyorum,oda gitmeyecek .Çocuklarıma yeni oda takımı yaptırdım onlarda yeni eve gelecek.

Gördüğünüz gibi büyük baş eşya sadece beyaz eşyalar kalıyor.Geri kalan eşyaları da ben elden geçirip atılacaklar verilecekler diye ayıklama yaptığım için mecburen benim kolilemem gerekiyor.Fazla birşey kalmamış gibi görünsede öyle çok kışlık giysi ve kitabımız var ki ne yapacağımı bilemiyorum.

Giysilerde ,giymediğim halde aa bunu çok severim şunu belki giyerim ,bunun modeli ,şunun hatırası derken birsürü gereksiz kıyafet duruyor...

kitap ve dergilerde öyle, yığınla dergi... anne bebek dergileri gene birgün okurum diye kitaplıkta toz yığını oluşturuyor,hiçbirini de okuyamıyorum.

Aslında ev dışında küçük biryer kiralamalı ,oraya evde tutmak istemediğimiz dergi ,kitap ,hobi malzemelerini koymalı evde sıkıldıkça kendimizi oraya atmalı ne iyi olur değil mi....

Hem insanın böyle kaçış yapacağı anlar ve yerler olmalı...

Bir sürü koli yaptım ,kitaplar oyuncaklar giysiler kışlık ayakkabılar daha aklıma gelmeyen birsürü şey ,

ehh 12 yıllık ev ,12 yıldır al al ev doldu taştı ,eşimin tabiri ile kıpırdayacak yer yok.En sevindiğimde bahar temizliği de arada kaynamış oluyor,hazır boyanmış ,temizlenmiş bir eve yerleşmek bütün sıkıntılarımı unuttturur inşallah .

Bu kadar mola yeter ,içimdeki ses kalk işlerinin başına diyor,hoşçakalın....

ÇAYDANLIK VE BARDAK

YOĞUN GEÇEN GÜNLER

Merhabalar ,hafta sonumuzu ,Atatürk'ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı ile beraber başlattık.Her yıl kızlarımı da alır stat da izleriz bayramı .Babamız zaten sahanın içinde görevlilerin arasında...
İlimizde bu yıl görkemli oldu bayram ,eski belediye başkanı yeni milletvekili adayımız tüm tribünlere bayrak dağıtınca tribünler rüzgarda uçuşan gelincikler gibi oldu ...

Kızlarım bayramı izlemeye giderken Atatürk'lü ve bayraklı tişörtlerini giydiler.... Bayramı bitirdik ama evde yapılması gereken bir dünya iş güç ,dışarıda yapılacaklar derken

hafta sonu nasıl geçti anlamadım valla .Pazar akşamının geç vakitlerine kadar yapmam gereken rutin işlerden sonra bir haftadır yapmayı planladığım çantayı çıkardım ortaya...Şimdi diyeceksiniz bu kadar iş güç ,otur aşağıya ,ama ben kendimle ilgili birşeyler yapmazsam ,gerçekten kötü oluyorum...

Zaten inanın on dakikamı bile almadı .

Bu kumaştan yapılmış yeşil çantayı,anneler gününde Arstilden yaptığım alışveriş sonrası vermişlerdi.Rengine bayıldım .Fıstık yeşilini çok severim.İnsana neşe ,canlılık ,enerji veren bir renk olduğunu düşünüyorum.Eee çanta bomboş, ne yapalım üzerine birşeyler ekleyip,azcık hareketlensin diye düşününce ,kızlarımın Mc Donald's ve Burger King kalıntısı bez oyuncaklarını sıcak silikonla yapıştırdım.

Çanta baya bi sevimli oldu ,artık kızlarım mı kullanır ben mi yada böyle evde içinde birşeyler koyup dekor amaçlı mı kullanırız bilmiyorum.

Herkese iyi haftalar...

BAHAR YEMEĞİ

Her yıl bahar gelince mutlaka yaptığım bir yemektir,yumurtalı sarmısak.Bu bahar ikinci yapışım .Bu seferki sarmısaklar biraz kartlaşmışlar.Ama lezzetlerinden hiç birşey kaybetmemişler .
Sarmısağın faydaları da saymakla bitmez.Hemde bir seferde koca bir demet yemiş oluyorsunuz.Başka hangi şekilde bu kadar çok sarmısağı tüketebilirizki...
Sarmısak sevmeyenlerin bile yiyebileceği bir tarif bu çünkü piştiği için kokusuda kalmıyor.Ancak pişirirken yoğun bir sarmısak kokusu oluyor ,bunuda ekleyelim...
tarifimize geçersek:

1 bağ sarmısak

2 yumurta

pişirirken kullanacağınız çok az zeytinyağ.

Sarmısaklarımızı önce güzelce yıkıyoruz.Yıkadıktan sonra fotoğrafta gördüğünüz gibi orta incelikte doğruyoruz. Doğradıktan sonra,orta yükseklikteki ateşte sarmısaklarımız ölene kadar pişiriyoruz.tuzunu ve yumurtaları ekleyip altının kapatıyoruz.

ve neredeyse 15 dakikada hazırlanan bu eşşsiz lezzeti ,pişme süresinden daha az bir sürede tüketiyoruz .
afiyet olsun.
NOT: bu aralar çok yoğunum, yorumlarınızı hemen yanıtlayamazsam merak etmeyin.Şimdiden iyi hafta sonları...

BİR İŞ VAR

Hergün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman ?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya,bu pencere ?
Değil ,
vallahi değil,
Bir iş var bu işin içinde.
Orhan Veli
(fotoğrafları İnkumun da ben çektim.)

ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN....

Çocuklar için annenin kalbi mıknatıs ,
gözleri kutup yıldızı gibidir....
Canım annem anneler günün kutlu olsun...

Bütün annelerin anneler günü kutlu olsun....

Sağlıkla,mutlulukla, hep birlikte geçsin günlerimiz...

YAHUDA İNTİHAR EDİNCE BEYAZ OLAN ERGUVAN KIZARDI

Efsaneye göre erguvan beyazdı.İsa'ya ihanet eden müridi yahuda ,kendini bu ağaca asıp intihar edince utancının şiddetiyle dallar büküldü,çiçeklerin rengi değişti.Bu nedenle İngilizce'de ağacın adı Judas Tree (Yahuda 'nın ağacı)Türkçede ki ismi Farsça rengini tanımlayan sıfattan geliyor:Erguvan.

Bizans İmpratorluğu ,erguvanların çiçek açtığı 11 Mayısta kurulmuştu.

Erguvan bu sebeple İmparatorluğun resmi rengiydi.İmparatorlar Erguvan Sarayının Erguvan odasında doğardı.Sadece Erguvan Boyası Loncasının nadir bir deniz salyangozu ile boyama hakkına sahip olduğu ipeklileri ,yine sadece imparatorun ailesi kullanabilirdi .Osmanlı da erguvana sahip çıktı.şehre büyük miktarda erguvan diktirildi.

Erguvan Şenliği bu yıl 6.kez düzenleniyor.Şenlik kapsamında fotoğraf yarışmaları resim sergileri ve söyleşiler var...

GÜNE HIZLI BAŞLADIM....

Sabah kızlarımı ve eşimi gönderdikten sonra dersim öğleyin başlayacağı için hemen işlere giriştim.
Önce dünden yıkadığım ve kurumuş olan kışlık giysiler katlanıp hurçlara kaldırıldı.
Kocaman bir çöp poşetini dolduran küçülen giysilere son eklemeleri yaparak ,ağzını bantlayıp verilmek üzere bir köşeye ayrıldı.
Kızlarım ne zamandır yaprak dolması istiyorlardı.Akşam okuldan gelince hemen atıştırmaları için de hazır olması iyi olacaktı .Yapraklar sarıldı ,pişirildi....

önce balkon yıkandı ve iki makine çamaşır yıkanarak canım güneşin altına serildi....

gördüğünüz çıfıt çarşısına dönmüş olan bu oda , oyuncaklar türlerine göre tek tek ayrılıp kutularına ve raflarına yerleştirildi..... Artık okula gitmeden, blogumuza yeni post ekleyelim ,arkadaşlarımızı meraklandırmayalım.komşu ziyeretlerine vakit kalmadı onlarıda akşam eve gelince yaparız .

hepinizin günü aydın olsun ,güneşi bol olsun....

SIKINTILI GÜNLER....

Geçtiğimiz cuma ,sabahın erken saatlerinde ,alt katlardan gelen çığlıklarla yatağımdan fırladım. Ayağıma terlik bile giymeden merdivenleri inerken diğer komşularımızda merdivenlerde belirmişti..Alt komşumuz N..ablanın kapısı açık ,eşi İ..abi yerde bilinçsiz yatıyor,N.ablada telefonla 112 yi arıyordu.Birara kendine geldi İ.ağbi,hatta eşine kızdı ne bağırıyorsun,bütün apartmanı başımıza topladın diye ama gerçekten iyi değildi.Hemen bir aspirin verdik ,yattığı yerden yatağa yatırdık, gitgide solmakta olan rengi ve bilincinin gitmeye başladığı sırada 112 geldi. Tansiyon nabız bakıp ,bazı soruları sorduktan sonra beylerin elbirliği ile ambulansla hastahaneye yetiştirdik.Karşı komşumuz pijemaları ile ayağı çorapsız atladı ambulansa ...
O kadar çabuk olmuştu ki herşey,uyku sersemliği ,yataktan aniden fırlamışlığın verdiği şok,N.. ablanın feryatları ağlayarak bakakaldık ambulansın ardından.M. abla evini toparlamaya girişti N.ablanın, diğer biri telefonla yakınlarını aramaya başladı,karşı komşum N. ablanın oğlunun cep telefonuna ulaşılamadığı için evine haber vermeye gitti.Bende karşı komşumun uyanan çocuğunu alıp bizim evde benim kızlarımla birlikte kahvaltılarını hazırladım.
Oturduğumuz sitede özellikle bizim blokta çok güzel bir dostluk var,oturmaya gidip geliriz birbirimize ,bayram ziyaretleri vs.,gerçekten hiçbir zaman unutamacağım komşularımız var...
Yaklaşık bir saat sonra sitenin bahçesinde tekrar bir feryatla fırladım .Ben hayatımda bu kadar acı feryatlar hiç duymamıştım.Kurtaramamışlar İ.ağbiyi....eşinin çığlıkları -aşkım beni bırakıp nasıl gidersin ,32 yıllık aşkım şaka olsun tüm bunlar ,Allahım isyanımı bağışla ,feryatları ile hepimiz perişan olduk.
N.abla yaklaşık 7 yıl önce yeni evli 20 yaşındaki mimar kızınıda kaybettiği için onun için çok büyük bir şoktu bu.Geçtiğimiz yaz evlendirdiği tek oğlu ve gelini ile perişan gün boyu sürdü feryatlar....
Düşündükçe inanamıyorum yanıbaşımızda son dakikalarını gördüğümüz İ.ağbimiz yitip gitti...
Ölümle beraber ,yaşamın anlamsızlığı kısalığı herşeyin boş olduğu aklımıza geliyor sonra tekrar kendimizi hırslara ,düşüncesizliklere sevgisizliklere bırakıyoruz...
Günlerden beri hazırlandığım sınavımda kötü geçti...
Tüm bunlardan sonra bunalıp İnkumuna gittik.İnkumu Bartın'ın Amasra kadar bilinmeyen bir beldesi .Bartın'a Amasra'dan daha yakın 12 -13 dakikada denize ulaşabiliyoruz yani .Amasra 25- 30 dakika sürüyor...
Denizi ,kumu ,arkadaki yemyeşil dağları ile Bartınlıların Yazlığı.Sahil yanılmıyorsam 3 km uzunluğunda ve incecik kumu var .Denizin içide kum ,yaz kış herzaman, güneşi gördüğümüzde deniz havası almak için atıveriyoruz kendimizi İnkumuna .Birde yol üzerinde harika köfte yapan köftecimizden köfte yiyip eve döndük.
Şimdi bu hafta içi okuldan geldiğimde kışlıkları yıkayıp yıkayıp kaldıracağım,giyilmeyenleri ayıklayıp dolapları düzenleyeceğim.İşim çok çünkü yaklaşık bir ay içinde birde ev değiştireceğim .Büyük bir enerji ile hepsini yapmak için sabırsızlanıyorum...

İnkumda, denizin içinde , kaya parçasındaki ağaç çok ilginçtir.çok uzun yıllar önce bu kaya parçası kıyıdaki kayalardan kopmuş olmalı...

ÖNCEKİ YAŞAMINIZI MERAK EDİYOR MUSUNUZ?..

Önceki yaşam ilgimi çeken konular arasındadır.Bazen ben bu anı yaşamıştım dediğim çok olmuştur.Şimdi BURADA gereken yerleri dolduduğunuz da geçmişte kimdiniz , ne iş yapıyordunuz ,neden tekrar geldiniz ,soruları cevaplanıyor.

Ben bilgisayar falı tarzı şeylere inanmam aslında ama çıkan sonuça çok şaşırdım çünkü benim özelliklerim.Ama onları da burçlara bakıp yazıyorlardır gibi geliyor.

Neyse azcık eğlenmiş oluruz...bakalım sizinkiler nasıl çıkacak?...