29.05.2009

FESTİVAL BAŞLADI....

Bartın Kına gecesi
Bartın manileri ile ve türküleri ile kınagecesi başladı,oğlan ve kız maniler eşliğinde birbilerine laf atarak,oğlanın kızı ailesine anlatması ,kaynanın kızın kimlerden olduğunu soruşturması,istenmesi,komşuların kınaya davet edilmesi,geniş bir alanda canlandırıldı.

kına izlemeye gelen misafirlere dağıtıldı,
gelin kına merasiminden sonra arkadaşlarıyla oynadı
kınayı yakmak için oturmuş gelini bekleyen kaynana ...
Bartın yöresel yemekleri
kına gecesinden önce Bartın yöresel yemekleri satışa sunuldu.Çok daha fazla seçenek vardı aslında .Cevizli erişte,Bartın mantısı(bildiğimiz manıtıdan çok farklı içi pirinçli ve oldukça büyük)
Maydanozlu köfte,gözleme,börekli köy tavuğu...
Ama biz en sevdiklerimiz olan yaprak sarmasını,su böreğini,kuruyufka tatlısını ve ev baklavasını alarak döndük...

Kına gecesinin bitiminde Bartın Belediyesi Musiki Cemiyetinin konseri başladı.Konser benim için çok önemliydi çünkü koristler arasında canım ilknurum da vardı.Mükemmel bir yorumla şarkısını okuyan ilknur'cuğumun fotoğraflarını çekeceğim sırada şarjım bitti ne yazık :(
Tatlı kızlarını ve eşini de yakından gördüğüm ,hayranlıkla izlediğim İlknur'cuğumdan özel konser bekliyorum :)
Yarın festivali izlemeye devam edeceğiz.....

28.05.2009

27.BARTIN KÜLTÜR SANAT TURİZM VE ÇİLEK FESTİVALİ

28 MAYIS 2009 PERŞEMBE

Yöresel Yemek Sunumu ve Kına Gecesi

Saat:19.30 Yer: Kemal Samancıoğlu Sokak ve Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi Bahçesi


29 MAYIS 2009 CUMA

Festival Korteji Yürüyüşü

Saat: 10.30 Toplanma Yeri: Yukarı Çarşı Atatürk Heykeli

Atatürk Anıtına Çelenk Sunumu

Halk Oyunları Gösterileri (Halk Eğitim Merkezi Halk Oyunları Topluluğu)

Saat: 11.30 Yer: Cumhuriyet Meydanı

Bartın Belediyesi Ebru Grubu Sergisi

Saat: 14.00 Yer: Hükümet Caddesi

Bartın Belediyesi Resim Grubu Sergisi

Saat: 14.30 Yer: Eski Belediye Binası


Bartın Belediyesi Geleneksel Bartın Evleri Maketi Kursu Sergisi

Saat: 15.00 Yer: Rüştiyeler Sokak Ziraat Bankası Karşısı


İmren Bingöl Yağlıboya Resim Sergisi

Saat: 15.30 Yer: İl Halk Kütüphanesi Sergi Salonu

Bartın Festival Kupası Minikler Halı Saha Futbol Turnuvası Yarı Final Karşılaşması

Saat: 16.30 Yer: Ali Yay Tesisleri


ATATÜRK STADYUMU Etkinlikleri

Saat: 19.00

En iyi Çilek Yarışması ve Ödül Töreni

Halk Oyunları Gösterileri (Bartın Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu)

Milli Piyango Çekilişi

Konser

Ferhat Göçer

Süreyya Davulcuoğlu

30 MAYIS CUMARTESİ
Ufuk Yıldırım

Karabük Belediyesi Mehter Grubu

31 MAYIS PAZAR
Seda Sayan,

sevcan

İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu Saz Sanatçıları

24.05.2009

HALULU KONAĞI

Bartın sokakları -çok bilinmese de -Halulu konağı gibi muhteşem evler barındırıyor.Ev sahibinin özenerek baktığı ev oldukça bakımlı,
Evime paralel sokakta bulunan ,bu canım evlerin önünden geçiyorum hergün.


19.05.2009

BARTIN 'DA 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLAMALARI

Bugün ilimizde son derece coşkulu bir tören gerçekleştirdik.Uzun zamandır öğrencilerimizle beraber yaptığımız yağmur demeden,güneş demeden yoğun çalışmalarımızın sonucu emeklerimizin karşılığını aldık .Çalışma komitesinin içinde olduğum için demiyorum gerçekten dolu dolu ,sonderece duygu yüklü bir bayram oldu.
Bartın Valisi Halil Işık,Belediye başkanı Cemal Akın,Garnizon Komutanı Hayretttin İmren halkı selamlıyor.
Atatürk'ün, Bandırma vapuruyla , Samsun'a oradan Atatürk'ün arabasının benzeri bir arabayla kongreleri gerçekleştirmek için Sivas'a ve Erzurum'a gidişi canlandırıldı.
Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 90.yıl kutlamaları halk oyunalrı ekibinin gösterileri ile sona erdi...

18.05.2009

GÜLE GÜLE SANA...

UĞUR DÜNDAR YAZIYORHiç unutmuyorum, 1977 baharıydı. Doğanın gelinlik kızlar gibi renklendiği günlerin birinde, Profesör Dr. Türkan Saylan ile, onun, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi”ndeki odasında buluştuk.

Türkan Hoca, Türk insanının filmlerden, romanlardan tanıyıp korktuğu, hatta doktorların bile yanlarına yaklaşmaya cesaret edemediği cüzzam (lepra) hastalarının tedavisi için savaş vermeye başlamıştı. Yurdu karış kırış dolaşıyor, karşılaştığı her cüzzam hastasını yeni bulunan bir ilaçla tedavi ediyordu..Bu amaçla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi”nin arka tarafında, ağaçlar arasında, çukur bir yerde inşa edildiği için uzaktan hiç fark edilmeyen küçücük Lepra Hastanesi de bu çabanın odağı olmuştu…

O yıllarda TRT nin tek kanallı televizyonuna yaptığım programlar büyük ilgi görüyordu. Hoca ile buluşmamız da, onun çağrısı ve toplumu bilgilendirme amaçlı bir program ricasıyla gerçekleşmişti.

Mütevazı odasında “Bakın çocuklar!” diyerek başladığı konuşmasında, toplumun cüzzamı (lepra) yeterince tanımadığını, abartılı filmlerden ve romanlardan kaynaklanan gereksiz bir korkunun insanlara egemen olduğunu anlattı. İlginç örnekler verirken, bağışıklık sistemi güçlü olanlara bu hastalığın kolay kolay bulaşmadığını, hatta bazen evli olan çiftlerde bile, hastalığa yakalananın diğerine bulaştırmadığını gördüğünü söyledi.

Benim içim rahatlamıştı. Ama kameraman ve sesçi arkadaşlarımın ürkekliği hala sürüyordu. Onları kendilerine bulaşmayacağı konusunda güçlükle ikna ettikten sonra hep birlikte kalkıp, Bakırköy”e, o minik kliniğe gittik. Çekinerek girdiğimiz yer, bir yatakhane görünümündeydi. Hoca o yataklardan birine doğru gitti. Karşılaştığımız görüntü anlatılacak gibi değildi.

Yatağın üzerinde oturan hastanın bacakları dizlerinden, kolları dirseklerinden itibaren erimişti. Kulakları ve burnu yoktu, gözleri görmüyordu… Türkan Hanım, yavrusunun saçlarını okşayan bir anne şefkatiyle yaklaşıp:

“Nasılsın (……) Hanım?” diye sordu.

Et ve kemik topu görünümündeki kadın, Hoca”nın sevgi dolu ellerine, eli olmayan kol kemikleriyle sıkı sıkıya sarılıp;


“İyiyim Hocam, çok iyiyim, Allah sizden razı olsun!” dedi.


Hocanın sevgi ve şefkat dolu yaklaşımı, hastanın verdiği cevap, o ana kadar “Acaba bana da bulaşır mı?” korkusuyla çekingen yaklaşımlar sergileyen ekip arkadaşlarım için de büyük bir motivasyon kaynağı olmuştu. Artık kendimizi hastalara çok yakın hissediyorduk. Hasta kadının yüzündeki gülücükler, televizyon çekimi yaptığımız gün boyu hiç eksik olmadı.

O gün bir acı gerçeği daha öğrendim. Türkan Hoca gelinceye kadar hastalar doktorlarla pek yakın bir temas içinde olamamışlar. Hatta bir hasta, tüylerimi ürperten anısını paylaşırken aynen şunları söyledi:

Daha önce tıbbiye mezunları bizi görmeye gelir ve şu karşıki tepenin üzerine dizilirlerdi. Hocaları da uzaktan bir şeyler anlatırdı. Biz hastalar, “Doktorlara hoş geldiniz demek için elleri bulunmayan bileklerimizle kopardığımız çiçekleri onlara vermek üzere yaklaştığımızda, hepsi adeta çil yavrusu gibi hastane bahçesinin içlerine doğru kaçışırlardı.”

Türkan Hoca, işte böylesine yüce bir bilim abidesiydi. Olağanüstü çabayla Türkiye”de cüzzamın neredeyse kökünü kazıdı. Binlerce hastayı topluma, ailelerine kavuşturdu…

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği”nde neler yaptığını, ne denli büyük başarılara imza attığını belirtmeye hiç gerek duymuyorum.

Ama gelin görün ki, fazilet cellatları, eli öpülesi, anıtı dikilesi bu çağdaş Türk kadınına şeytanın bile akıl edemeyeceği iftiraları yağdırmakta yarış ettiler…

Ama ne oldu?

Türkan Hoca bir efsane oldu.

Bir Türkan saylan ölür, bin Türkan Saylan doğar… Başımız sağ olsun…



SEZONU AÇTIK !..

Dün yani 17 mayıs pazar günü inkum sahillerinde deniz sezonunu açtık Deniz ,güneş harika.
Karadeniz'de durum bu,Akdeniz yanıyordur herhalde.
Bu arada fotoğraf arşivden,fotoğraf makinesini yanıma almamışım.Deniz kaymak gibiydi.

16.05.2009

MOR SALKIM

Sevgili Nazkız alttaki fotoğraflarda mor renkli bitkinin ne olduğunu sormuştu.
Şu anda Bartın'da pek çok evin bahçesini saran bu bitki MOR SALKIM.

Mor Salkım, Wisteria sinensis baklagillerden bir sarmaşıktır. Anayurdu Çin'dir.Yapraklarını döken sarılıcı odunsu bitkilerdir. Boyu 20-30 metreye kadar varabilir. Ömrü yaklaşık 70-80 yıldır. Çiçekleri salkım durumunda, mavi-mor, beyaz ya da soluk pembe renklidir.Beyaz renkli olanı Türkiyede çok az bulunur, daha çok mor renkli olanı bulunur.Salkımlar 15-30 cm boyunu bulabilir. Bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir.
Yoğun olarak Nisan sonu Mayıs ayı başında çiçeklerini açmaya başlar Mayıs sonuna kadar açar.Ondan sonra ise iklimine uygun(ılıman,rutubetli)yerlerde bahardaki kadar yoğun olmasada sonbahara kadar çiçeklerini açmaya devam eder.
Çiçekleri kendinizi cennette hissedeciğiniz kadar hoş,güzel ve mükemmel derecede kokuludur.
Çiçekleri solsa bile kokmaya devam eder.Çiçeklerin kokusu evde vazonun içinde bütün evi saracak kadar hoş güzel kokutur.

15.05.2009

ESKİ BİR EVİN GÜZELLİĞİDİR KALAN...

Oturduğum mahalle,Gölbucağı mahallesi.
Eskiden 4 yıl bu sokakta oturdum.Şimdi bu sokağın paralelinde oturuyorum.Ne yazık oturduğum ev ,bu evlerin yaşanmışlıklarından uzak beton yığını ,modern bir ev.
Bartın 'ın eski evleri Safranbolu kadar tanınmıyor ne yazık. Safranbolu evleri kadar güzel olan eski evler, şehrin pek çok sokağında dağınık olarak mevcut.Yani Safranbolu gibi tek bir bölgede toplanmış değil.
Çoğu da iyi korunamadığı için yıkılıp yerlerine betonarme binalar dikilmiş.

10.05.2009

ANNEME...






Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.
Benim gibi annesinden uzakta olan ya da annesini yitirmiş olanlar hislerime tercüman olabilirler sanırım.
Tüm pişmanlıklarım ve keşkelerimle deliler gibi boğuşmaktayım...

8.05.2009

İNCE İNCE BİR KAR YAĞAR

İnce ince bir kar yağar
Fakirlerin üstüne
Neden felek inanmıyor
Gariplerin sözüne
Yandım yandım bana of of
Etme ağam nolur nolur

Adam mı ölür toprak verince
Hayat sevince nolur nolur

Sen anandan ben babamdan
Ağa doğmadık dostum
Gel beraber yaşayalım
Sanma ki sana küstüm
Yandık yandık bize of of
Etme ağam nolur nolur

Adam mı ölür toprak verince
Hayat sevince nolur nolur


1.05.2009




1 MAYIS MARŞI

Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Vermeyin insana izin kanması ve susması için
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor

Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda bir kağıt gibi erir gider

Söz ve Müzik : Sarper ÖZSAN