31.03.2007

HARİKALAR DİYARI

Ankara'da babaannemiz oturuyor,her Ankara'ya gidişimizde mutlaka gittiğimiz yerlerden biridir,HARİKALAR DİYARI.Masal kahramanlarının ve çizgi film karakterlerinin maketleri ile geniş bir alana yayılmış olan harikalar diyarı beni bile çocukluğuma götürüyor.Genelde hafta sonları gidebildiğimiz için inanılmaz bir kalabalık oluyor.Birde harikalar diyarının çevresini gezdiren kocaman treni var ve tabi bütün fotoğraflarını buraya koyamadığımız kahramanlar.Nasrettin Hoca'dan,kovboylara kadar.Görmeyenlere tavsiye edilir...




























YAPIYORUM,BOZUYORUM,KİNEX

ipek kızım,saatlerce oynasa bıkmıyor kinexlerinden,öyle güzel şeyler tasarlıyorki,yeldeğirmenleri,uzun saplı el arabaları,isimlerini kendisinin verdiği ilginç şeyler..



28.03.2007

ÖRGÜ ÖRÜYORUZ


Örgümüz yarı atkı,yarı fular arası bişey.Soğuklar hala devam ediyor,kısa zamanda yapıldığını düşünürsek ,geç kalmış sayılmayız.Ne yapıyoruz,Anchor marka ebruli ve tüylü ipimizi tığ kullanarak her sırada 8 kafes olacak kadar zincir çekiyoruz.Tam sayıyı anımsamıyorum ama 25 civarı olabilir zincirimiz.çekilen zincirimizin üzerine 8 kafes olacak şekilde ,kafeslerimize devam ediyoruz.Boyu boynumuzun ölçüsüne uygun olacak şekilde örülmeli.Boynumuzun etrafını sardıktan sonra çevresini her kafese 5-6 birit örerek marullu bir hava yakalamaya çalışıyoruz.Tüm çevreyi bu şekilde örerek büyükçe bir düğme dikerek bitiriyoruz.Sıfır yaka üstlerle şık duruyor,hem şıklık yakalayıp hem boynunuzu korumuş olursunuz...

SMILEY LİSTESİ (BİRAZ EĞLENELİM)

:-) mutlu/ gülüyor
:-( üzgün
(:-( çok mutsuz
:-< çok çok üzgün
;-) göz kırpıyor
:-/ kararsız
:-I hımmm
(-: solak
:-P dil çıkarmış
:-o çok şaşırmış
:-! sigara içiyor
:-? pipo içiyor
:-X papyonlu
:-a dilini burnuna değdiriyor
:-9 dudaklarını yalıyor
#:-) saç baş dağılmış
%-) 36 saattir bilgisayarın başında,duman çıkarıyor
':-) kaşının birini traş etmiş
%*} sarhoş
8-) gözlüklü
8:-) gözlük başının üstünde
:-#) pakabıyıklı
:<) büyük burunlu
:-(*) midesi bozuk
:-=) bıyıklı bir ihtiyar
@:I türbanlı
C=:-) aşcıbaşı
3:o[ koç gibi
.-) tek göz
*-( tek gözüne çomak sokulmuş
(:-I yumurta kafa
(:)-) dalgıç
[:-) walkman dinliyor
{:-) saçını ortadan ayırmış
:----) yalancı
:-)))) kahkaha atıyor.

Yeni buzdolabı alışverişinden sonra azcık gevşemek lazım,ara ara bakıp gülümserim bu işaretlere,sizlerle paylaştım sizde gülümseyin,gününüz güzel geçsin...(bu arada buzdolabında epey bir inceleme sonucu Arçeliğin bir üst markası olarak Arçelik mağazalarında satılan ama daha çok özellikle Almanya ya diğer avrupa ülkeleri için yapılmış BLOMBERG markası satın aldık ,hiii bazılarınızın yüzünü görür gibi oluyorum,BLOMBERG MLOMBERG sonuçta arçelik diye... özellikle iç aksesurları arçelikte kullanılanlardan daha kaliteli ,birde ergonomik olarak arçelik gibi yuvarlak hatlara sahip değil ,daha köşeli en önemlisi 7 yıl garantili ,beni en çok bu kısmı ilgilendirdi valla ,ne olur ne olmaz ,çünkü gerçekten hiç hesapta yoktu:-))))))))

26.03.2007

BU HİÇ HESAPTA YOKTU!....


cumartesi günü,sık sık kesilen elektrik sayesinde, buzdolabımızın motoru yandı arkadaşlar,çok kızgınım tedaşa da arçeliğede ,tedaş bu ne ,oyun mu ettin kendine ,bak bana bir dolaba mal oldu oyunun(!!!!)Arçelik, annemin evindeki arçelikler, 20 yılı devirdikten sonra değiştiler ,benim henüz 12 yılda kaldı ,niye çıkaramadık 20 yılı?...servis 250 YTL hesap çıkarınca ,yeni bir dolap almanın daha faydalı olcağını düşündük.Bugün arçelik haricinde ,Vestel,Bosch,Simens,buzdolaplarına baktık ,yarın yeni bir dolap almış olacağım,yarına kadar bana tavsiyelerinizi bekliyorum ,olumlu, olumsuz sizler ne düşünüyorsunuz?..aynı markalardan,şikayetleri olan var mı?..

25.03.2007

KAŞARLI RENDE PATATES


özellikle uzayan hafta sonu kahvaltıları için ya da yemeğiniz az olduğu zamanlar küçük eklemeler yapmak üzere bu tarifi kullanabilirsiniz.Afiyet olsun...



  • 2 orta boy patates

  • kızartmak için çok az sıvıyağ(ne tercih ediyorsanız)

  • patatese ekleyeceğiniz baharatlar(karabiber,pulbiber,nane)

  • rendelenmiş kaşar

  • tuz.

Patatesleri rendeliyoruz,rendelenen patatesler baya bi sulanıyorlar,elimizle fazla sularını sıkıp,baharatlarını ve tuzunu ekliyoruz.Yağladığımız tavaya,elimizle bastırarak incecik yayıyoruz,kalın yaymamaya dikkat ediyoruz ki içi iyi pişsin.Altını kısarak ,ağır ateşte kızarmasını bekliyoruz.Çevirme kapağımızla tersini çevirip kızaran yüzün üzerine rende kaşarımızı serpiyor ve diğer yüz kızarıp kaşarlarda eriyince üzerine maydonoz serperek servis yapıyoruz.

BÜYÜK BALIK KÜÇÜK BALIĞI YER


22.03.2007

PONPON SEVDASI..

zeynep kızımın beresi..lastik örgü yapıyoruz,haraşoya geçip yeteri kadar örünce(Yandan eğik takacağımız için fazlaca örüyoruz)şişleri çıkarıp ilmeklerin içinden ip geçirerek büzüyor ve ek yerini dikiyoruz.yan tarafa boncuk ve pullarla işlenmiş çiçek motifleri koyarak olayı noktalıyoruz...Hıı büzdüğümüz yere aynı renk ipten kordon yapıp üzerine aralıklarla ponponlar dikiyoruz..

bu ponpon kolyeyide ,ponponların en moda olduğu zaman çok severek yapmıştım,artık hevesim gitti fazla takmıyorum..

iğne

canlı renkli orlonlarla, küçücük ponponlar yapıyoruz,içlerinden çivi geçirip halka takarakgümüş zincirlere sedef boncuk ve deniz kabukları ile karışık dizeliyoruz.Ne kadar farklı materyel kullanırsanız o kadar cici bir bileklik çıkıyor ortaya..


ponponları yanyayana getirip sıkı sıkı dikiyoruz ve arkasına yaka iğnesinide sabitleyerek(sıcak silikon yada yine dikerek)çantalarımıza,montlarımıza takıştırıyoruz..

21.03.2007

"CAMDAN KALP" KURABİYE

İpek kızımın doğumgününde yapmıştım bu kurabiyeleri,ne zamandır tarifi bekleyen arkadaşlarım var ,geç kaldım aslında ,hemen telafi ediyor ve tarife geçiyorum.Daha öncede söylemişitim.Tarif pastacı burcunun yılbaşı kurabiyeleri:

  • 1 yumurta (oda sıcaklığında beklemiş)
  • 150 gr tereyağ
  • 1 su bardağı un
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 çay bardağı mısır nişastası
  • 1 çay kaşığı karbonat(silme)
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 çay kaşığı zencefil
  • 1 limon kabuğu rendesi
  • Biraz buğday nişastası(hamuru toparlarken)

Bütün malzemeyi karıştırıp kulak memesi kıvamında hamur yapıyoruz,toparlanması için buğday nişastası gerekli demiştik ya ,ben baya bi ekledim buğday nişastası ,toparlanmadı çünkü,yani cıvık kaldı ,kulak memesi olana dek buğday nişastası ekledim.2 cm lik olacak şekilde merdane ile açıyoruz.Aynı kalıptan iki farklı boy alarak içiçe şekiller çıkarıyoruz.Yağlı kağıda koyup içlerine şekerleri kırarak koyuyoruz(ben evdeki topitopları kırarak rengarenk koydum)180 derece de 20 dk pişiriyoruz,kenarları pembeleşmeye başlayınca,üzerinin kızarması gerekmiyor ,çok pişirirseniz sertleşebilir.soğuduktan sonra yağlı kağıttan alıyıruz ki şekerlerimiz de sertleşsin.ve afiyetle yiyoruz

19.03.2007

KİMLERİ SOBELEDİM

hay Allah ya sobelendim ama kimseyi sobelemedim,evet fikriminincegulleri,kurunane,ciceklibahce,bembi,dnz i sobeliyorum enyakın zamanda yanıtlarınızı bekliyorum...

18.03.2007

ALDIM,KULLANDIM,TAVSİYE EDERİM...

http://pnrt.blogspot.compınar' ın sobelemesinin üzerinden epey geçti,alıp kullandığım ve tavsiye edeceğim neler vardı ,kaç gündür düşünüp duruyorum,öyle çok fazlada bakın mutlaka diyeceğim bişeyler yokmuş kullandığım, işte bunlar çıktı bulduklarımdan..
pronto toz al gerçekten çok güzel, bir elimde kurubezim öbür elimde prontom,kokusuda hoş , toz alma işi çabucak bitiyor,özellikle cam yüzeyler de iyi sonuç veriyor,tavsiye ederim...

işte, evde elim ayağım, herşeyim sil atlarım,banyoda lavobolarda,klozet kenarlarında,mutfak tezgahı,ocak üstü,bütün beyaz eşya temizliği; siliyorum atıyorum,her tarafta extra bez kullanmaya gerek kalmıyor,kirli bezleri yıka temizle derdi yok,ama annem bu kadar çok ıslak mendil,sil at kullanmama deli oluyor ,paranı kağıtlara veriyorsun diyor ,ama ben size kesinlikle tavsiye ediyorum, zamandan tasarruf...

çok değişik marka yüz yıkama jel ve köpükleri kullandım ama Avonun bu yüz yıkama köpüğü o kadar güzel ki kesinlikle tavsiye ederim hem çok hesaplı...


açılmış ambalajlı içecekleri hem bayatlamaktan hemde dağılmaktan koruyor,kesinlikle tavsiye ederim, özellikle çocuklu evler için elzem ,İzmir de Kipada en alt katta Çin malı zamazingolarının satıldığı dükkandan...



gazlı içeceklerin,gazı kaçmasın diye yapılmış ve de alınmış bir zamazingo,memnunmuyum?gazın kaçmasına fırsat kalmadan mideye indirdiğimiz için anlamış değilim,ama genede kullanıyoruz... çocuklar büyüdü,onlarla alkalı tavsiye edebileceğim fazla birşey yok,kullandıklarımı da dağıttım,o zamanlar olsa tavsiye ederdim,neleri ?mama sandalyesi,araba koltuğu,oyun parkı,salıncak her evde mutlaka olmalı...




plastik hayvancıklar,küçük kızımın ennn sevdiği oyuncaklar,kesinlikle tavsiye ediyorum,onları yıkıyor,konuşturuyor,saatlaerca hiç sıkılmadan,öyle güzel oynuyorki,bazen hiç olmadık yerlere gizliyor ve ben çiçek sularken bir tarantula çıkıveriyor...





6-8 yaş arası (tabiki sonrası içinde...) oyun kartları ve kutulu oyunlar(süper doktor,tombala,puzzle,satranç,tavla)oynamak için çok ideal,severek oynuyorlar ve rekabet duyguları ortaya çıkıyor...






kitaplarımız,her daim kullanıyoruz,küçük kızım severek resimlerine bakıyor,bana yada ablasına da okutturuyor,beraber okuyup canlandırma bile yapıyorlar..genelde Dost yada D&R dan alıyoruz..








14.03.2007

KÖYLÜ BEZİ,KANAVİÇE,TEL KIRMA...

Ne kadar güzeller değil mi?Bu işlemeler,Bartın'ın yöresel,köylübezi üzerine kanaviçe ve telkırma ile yapılıyor.Eskiden evlerdeki dokuma tezgahlarında,şimdi sadece sayılı kişilerin dokuduğu köylü bezi ensiz,otantik şahane bir kumaş.Rengarenk,muline ipleri , özel imal edilen teller ve iğnesi ile donanıyor bu güzel kumaşlar.Halen Amasra'da çekiciler çarşısında,Bartın'da sipariş üzerine yapılıp,satılıyor.Bartın'a ilk geldiğimde heveslenip bende yapmıştım bunlara benzer bir örnek.Bence dantel işlerden çok daha güzel ve asil duruyorlar...Sizce?...










12.03.2007

BEN İZMİRLİYİM
















Bu yazıyı 1-2 sene önce gazete de Pakize Suda'nın köşesinde(oda İzmirli ) okumuştum.Oraya da bir okuru göndermişti.
Eğer"Kordon" denince,elektrikli ev aletleri dışında bir yer ismi geliyorsa...
" Körfez kokusu" nedir biliyorsanız...
"35" ve"35 buçuk " kavramları size birşey ifade ediyorsa...
"Gevrek","çiğdem","domat"gibi kavramları kullanıyorsanız...
"Boyoz"kelimesi size birşeyler anlatıyorsa ,
arapsaçı,turpotu,dalagan,ebegümeci,denizbörülcesi nedir biliyorsanız,
konuşurken diliniz" geliyom,gidiyom,gelcem,yapcam",şeklinde süregeliyorsa ,
gördüğünüz her gökdeleni Hilton'la kıyaslıyorsanız...
kar görmek için,Sabuncubeline,Manisa Spil'e gidiyorsanız...
Zeybek havası duyduğunuzda içiniz cız edip kalkıp oynayasanız geliyorsa,
"Kumru" nun aslında bir kuş olmadığını,çokda lezzetli olduğunu düşünüyorsanız,
Hıdrellez denince,sokaklarda yakılan ateşler aklınıza geliyorsa,
Sıcakkanlıysanız...
Paraşüt kulesinden atladıysanız,
Fuardaki gölde kuğulura bindiyseniz,
Hayatınızın önemli bölümü,otobüslerde geçtiyse,
Nisan-Ekim ayları arasında,hafta sonlarını ve yaz
tatillerini ,Güzelbahçe,Urla,Çeşme,Karaburun,Gümüldür,Foça,
Mordoğan,Dikili,Kuşadasında geçiriyorsanız,
Kuşadası'na Ada diyorsanız,
Babanız"biz çocukken,Konak'ta denize girerdik"hikayeleri anlatıyorsa,
Bir kere bile,YKM önünde buluşup sinemaya gittiyseniz,
Otobüste size biletini yada kentkartını veren kişi karşılığında para almamakta
ısrar ediyorsa,
her yıl okulların açıldığı ilk hafta elinizde liste sevgi yolunu tutuyorsanız,
evinize en fazla 100metre uzaklıkta Tansaş varsa,
yolda biriyle çarpışınca,diğerinin hatası olmasına rağmen, refleks olarak gülümseyip özür
diliyorsanız,
"Yengen" denince aklınıza yiyecek birşey geliyorsa,
Lozanve Montrö ,size Avrupa şehirlerini hatırlatmıyorsa,
Ali Şanla Mahzun Kırmızı gül'ü ayırt edemiyorsanız,
çocukken Kemeraltında kaybolduysanız,
hiçbir zaman biryere geç kalma korkusu yaşamadıysanız,
her sene Ağustosun sonunda fuara giderek "bir kaç ünlü görsek bari" diyorsanız,
Uzaktayken,"Ahhhhhh şimdi İzmir'de olsaydım"diyorsanız...
Siz İZMİRLİ'SİNİZ....

11.03.2007

EBELEME SOBELEME



Evet ,vazgeçilmezlerle,biraz içsel durumları deşeleyeceğiz,Bakalım neler dökülecek:


fikriminincegülü nün yaptığı gibi,en büyüklerden başlıyorum bende; canım babam,Karşıyaka aşığı,yufka yüreklim,çocuk ruhlum (ona çekmişim),bütün gün yerinde duramadan İzmir'in altını üstüne getiren adam,


Annem,mis kokulum,evkuşum,hiç mi bişeyden şikayet etmez insan..


Evimin direği,cool insan;bebişlerim,öpmeye ,koklamaya doyamadığım cimcimelerim


İzmir'im,güzel şehrim,doğumum ,çocukluğum,gençliğim,


çok uzaklardaki eskimeyen dostum,Meral'im,sanatçı arkadaşım,


CD lerim,haftasonu okumayı bitiremeyipte okurum diye sakladığım koca bir yığın olan

gazetelerim,


Her ay koşturarak almaya gittiğim dergilerim(süper,evim,maison française,atlas,nationel,


mis kokulu kremlerim,parlak rujlarım,mutlaka rimelim,allığım,


rengarenk bi dolu atkılarım,çantalarım


gitarım,akor dosyam ,müzik sözlüğüm,


aaa parfümlerim,


tabiki bilgisayarım,fotoğraf makinem,casio saatim,güneş gözlüğüm,


her hafta mutlaka yediğim mezgit(evin erkeğinin özel pişirimi ile)


şimdilik bu kadar aklıma gelenler,çok uykum geldi ve karnım acıktı başka düşünemiyorum. pınar veipek sobelenmediyseniz sizi sobeliyorum...


9.03.2007

CUMA SENDROMU

Cuma günleri o kadar yorgun oluyorum ki,tatil beni sevindiremiyor bile.Eve en son ben giriyorum ,bu yorgunluğa ,birde bakıyorum ki kızlarım bütün evi oyuncakları ile donatmış,ev eşyaları oyuna dahil edilmiş,zaten hafta içinin dağınıklığını yaşayan ev iyice bi hırpalanmış ,yemek yapılacak canım yapmak istemiyor,evdeki herşey bana batıyor.Hiçbirşeye dokunmamaya karar veriyorum,yarın hepsini yoluna koyarım.Domatesli ve sosisli kocaman bir tencere makarnada akşam yemeğimiz oluyor.En sevdiğim" beyaz"ı bile gözlerim kapanarak izliyorum,oysa hafta başı baykuş misali zorla uyuyan ben...
Küçüklüğümden beri EV'li objeler çok hoşuma gider,ilkokuldayken babam ev'li kalemtraş almıştı bana kocaman ,öyle güzeldi ki evin pencerelerinden içini görmeye çalışır,hayaller kurardım.Anneannemlere giderken yolumuzun üzerinde bahçeli bir ev vardı.Bahçesinde iki tane minyatür ev yapılıydı.Her geçişimizde annemi durdurur bir süre izlemek keyif verirdi bana.Kızlarıma oyuncak alirken minyatür ev eşyaları almak onlardan çok bana iyi gelir,hatta zorlarım" alsanıza çok şeker "diye...seviyorum ve galiba hiç büyümeyeceğim...aşağıdakilerde evimdeki minyatür EV'lerim...















8.03.2007

KEYİF ALDIKLARIM

Örgü örmekten çok hoşlanıyorum ama öyle sular seller gibi öremem ,arttırması kesmesi ,hep birilerine sorarak yaparım.Çok da böyle yaptığım şeyler olmamıştır; kazaklar,hırkalar değil ilgimi çekenler, atkılar ,bolerolar, çantalar, süsler püsler daha çok cezbeder beni .Arkadaşımdan almıştım bu boleronun örneğini (çok ünlü bir mağazadan iki sene önce 100 ytl ye almıştı)ben 13 ytl ye maletmiştim .

bu atkının aynısını accessorize de görmüştüm,çok kolay,kafes örgü örüp aralarından istediğiniz renk ve pırıltıda kurdeleler geçiriyorsunuz,pırıl pırıl pek afilli..

bunlar benim yapmaktan hiç bıkmadığım,kalıntı iplerle yaptığım çiçekler;en küçüklerine silikonla tokalar yapıştırıp kızlarımın saçlarını süsledim.


7.03.2007

8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

Yıllar önce yazmıştım bu şiiri ;Emekçi kadınlarımızdan Behice Boran'ın ölümü üzerine.Kendisi Türkiye'nin ilk kadın parti başkanı,ilk barış eylemcilerinden ve Türkiye'nin öncü sosyologlarından,kadınlar günümüz kutlu olsun....

O DOST İNSANIN ANISINA
Gece
Yürüyorum
Rüzgarın yüzüme çarpması yokmu,
delirtiyor beni;
evlerden çocuk sesleri geliyor
ve değişik yemek kokuları,
karnım mı yoksa duygularım mı aç
karar veremiyorum..
yürüyorum
gideceğim yere
varmak istemezcesine
ağır ağır yürüyorum.
Rüzgarın etkisiyle
yüzüme çarpan gazete parçasını,
perdelerin arasından sızan ışığın altında
okumaya çalışıyorum.
...Brüksel'de öldü,cenazesi istanbul'a...
Yürüyorum.
Bir türkü mırıldanıyorum
_ne güzeldir yollarda olmak şimdi...
Karşıdan gelen ihtiyara sarılmak
sımsıkı sarılmak istiyorum,
sonrada koşmak...(1987)



6.03.2007

PC DE SORUN

Bilgisayarımda sorun var,resim ekleyemiyorum,epeydir yeni post ekleyemedim.Yaşam devam ediyor tabi bu arada,şu anda da okuldan yazıyorum .En kısa zamanda çözümlerim umarım.

1.03.2007

BU ÜLKEDE YAŞAMAKTAN UTANIYORUM

Benim ülkemde insanlar,küçük çocuklar çok basit sebeplerden yaşamlarını kaybedebiliyorlar.Benim ülkemde ,logar kapağını kapatmaktan aciz bir görevli(görevini yapmayan,yapamayan ,beceriksiz) yüzünden, küçücük bir beden,küçücük bir can, derin bir kuyuya düşüp 4 km boyunca sürüklenip yok oluyor.Bu ne büyük bir acı, bu ne büyük bir felakettir.Ağlayarak izledim haberi ve dayanamayıp kapattım en sonunda; annenin feryadını ,babanın gözlerindeki çaresiz bakışları görmemek için.Farkında olmadan kızıma sarıldım,sonra sarılmamdan utandım,vicdan azabı duydum ,bak sen iyisin varsın diye düşünmek kahretti beni.Dilara'nın,annesinin babasının suçu neydi?...Bu kadermi.Ne?.....