31.03.2008

KOŞTUR DURMA....

Yaşam tam gaz devam ediyor.Hep arada bir şeyler eksik kalıyor,yoluna sokup bu da tamam derken, sıradan çıkıp kaçmaya çalışanlar oluyor. .Bense her zaman ki her şeye yetişmeye çalışan perili...

Nelere yetiştim ,nelere yetişemedim...

Hafta sonu biri yemekli , iki akşam misafirim vardı.Kalan zamanlar kızları kurslara yetiştirme ,çamaşır,at,as,topla,ev derle topla,gazete oku, gibi hiç bitmeyen ev klasikleri.

Aaa bu arada hafta sonu severek okuduğum Hürriyet gazetesi yazarı Nora Romi

nin yazısında bahsettiği kalp yaşınızı öğrenin testi çok ilgimi çekti.Severek yaptım ve tam bulunduğum yaşta çıktı kalp yaşım.....

Biliyorsunuz tiyatro haftasındayız .Bartın'da da her akşam çeşitli şehirlerden gelen harika oyunlar var.Epey biletim var.Ankara,Giresun,Manisa devlet ya da belediye tiyatroları,Ankara Opera ve balesinin şan konserleri gideceklerim arasında .Bu akşam izlediğimse Bartın Bölge Tiyatrosunun Ray Cooney'in " Komik Para" isimli gerçekten çok eğlenceli oyunuydu.


Ama oyunu güzelleştiren en güzel unsurlardan biri de öğretmen arkadaşlarımın da oyunda rol alması ve gerçekten harika bir iş çıkarmaları.Oyun 2 saat sürmesine rağmen gülmekten, zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.


bu gördüğünüz çalışma ise ipek kızımın hayat bilgisi ödevi.Yaşamımızı kolaylaştıran aletlerden MATKABI seçen İpek' le (başka bir şey seçmesi şaşrtıcı olurdu doğrusu :)..),
matkap resimlerini kartonlara yapıştırırken, kapağını alet dolabı şeklinde düzenleme fikri çok hoşumuza gitti .
Kapağı, doğal ahşap görünümlü yapışkanlı folyoyla kaplayınca, mini bir dolabımız oldu.
Kapağa boncuk ve küçük bir birit dikerek kapağın kapalı durmasını da sağlamış olduk.
Kapağı açtığımız da ise içleri kat kat olan sayfalara matkap resimleri yapıştırdık bolca...
en alt kısma ise matkabın ne olduğunu ne işe yaradığını anlatan bir yazı yazarak bitirdik.
Detaylarıyla yazmamın sebebi ,sizler de önümüzde ki günler de bolca hazırlayacağınız proje ödevleri için fikriniz olsun....
Zeynep kızımın yaptığı maskenin fotoğrafını çekmeyi unuttum.Onu da başka sefere....




bunlar yetiştirebildiklerim,yapmak isteyip yapamadıklarım ise

  • takı malzemelerim için bir köşe oluşturdum,neredeyse tüm malzemeleri çıkartıp yaydım ,ama bir türlü oturup yapacak vakit olmadı.Çok güzel boncuklarım var baktıkça içim gidiyor.....
  • hafta da en az iki gün yürüyorum ,ancak biyonun verdiği gazla mekik de çeksem hayallerine kapıldım ve hayallerimde şimdilik...
  • aktardan aldığım bitki karışımlarından oluşan zayıflama çaylarını düzenli içemedim....
  • mutfak alt dolaplarını düzenleyemedim...

daha da var da yazıp ee yeter artık dememeniz için kesiyorum....



29.03.2008

KADIN OLMAK

Dünyaya kadın olarak geldiğim için sonderece mutluyum.Ne kadar zorluklar yaşasam da ,sırtımda ağır yüklerim olsa da,kadın olmak güzel şey.Üstelik ben teknolojinin oldukça ilerlediği bir dönem de yaşayıp ,bugün aynı koşullara sahip olamayan pek çok kadına göre şanslıyım da.....
Eski tarihlerde çok güç koşullarda yaşamış ,buna rağmen yaşamın her alanında birşeyler üretmiş pek çok kadınımız var.
İşte biz kadınların tarihine ışık tutan çok özel bir yerle tanıştıracağım sizi.Özellikle İstanbul 'da yaşayanlar çok şanslı çünkü KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ haliç kıyılarında ,Fener'de vapur iskelesinin karşısında.
Kadın eserleri kütüphanesi herkese açık.Devamlılığını üye bağışları, kartpostal, yayın, ajanda dağıtımından elde edilen gelirle sürdüren kütüphaneye üyelik belli bir aidat ödemek süretiyle gerçekleşiyor.
Kütüphanenin amacı, kadınların geçmişini iyi tanımak, toplanan bilgileri kadın araştırmacılara derli toplu bir şekilde sunmak ve bugünün yazılı belgelerini gelecek nesiller için saklamak.Kadına dair 10 binden fazla eser, bilgi ve belge barındıran binayı şimdiye kadar duymamış olmam büyük bir kayıp.
"Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı" yaklaşık 18 yıl önce kuruldu.

"Kadın Eserleri Kütüphanesi" uzun yıllardan beri kadınların tarihine ışık tutan çok özel ajandalar hazırlıyor."Kadın Heykeltıraşlar", "Kadın Karikatüristler", "Kadın Sinemacılar" gibi.Öyle ajandalar ki her biri arşiv değerinde.
Bu yılki ajandanın konusu "İstanbul Temaşa Hayatında Kadınlar".
Yani 1900 lü yılların başında kanto ,tango,operet söyleyerek devirlerinde çığır açan kadınlar.
Tango 1930 larda Almanya 'da ahlaka aykırı diye yasaklanırken İstanbul'da ise altın zamanlarını yaşıyor.Olayın boyutunu ,ve kadınların yürekliliğini düşünmek için yeterli sanıyorum.
Şimdi ise yaşadığımız dönemin karmaşalarını,örtük,açık,tartışmalarını bir kenara bırakıp ,Kadın Eserleri Kütüphanesini gezerek dönemimizin durumunu farkına varmak,kadınların tarihte ki duruşlarına yeni duruşlar eklemek sanıyorum yapacağımız en güzel şey olmalı....
İstanbul'da yaşayan arkadaşlara hafta sonu yeni bir gezi planı,
ne dersiniz ?....




25.03.2008

SARIMSAKLAR ÇIKTI HANIM....DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN....

Zaman ne kadar çabuk geçiyor, geçtiğimiz yıl bahar geldiğinde sizlere İlk kez Bartın'da yediğim yumurtalı sarımsak tan bahsetmiş,çok kolay ve pratik olan bu yemeği mutlaka denemenizi önermiştim.Önermiştim de artık sarımsak zamanı geçmiş çoğunuz bulamamış ve "seneye hatırlat periliköşküm" demiştiniz.

Bakın bu sene, daha başından haber veriyorum size; tazecik sarımsaklar çıktı.Ben ikinci kez yaptım.Hem kolay ,hem pratik,hem lezzzetli hem de geçen yıl söylediğim gibi bu kadar çok sarımsağı bir seferde başka nasıl yiyebilirsiniz....

Bir demet sarımsağı yıkayıp doğruyoruz.Az zeytinyağı ekleyerek,orta ateşte 5-10 dakika çevirip dilediğimiz sayıda yumurta kırarak tuzunu ekleyip kapatıyoruz.Ben iki yumurta kırdım.


Yalnız pişerken epey kokuyor.Sakın ben sarımsak kokusu sevmem demeyin, piştikten sonra koku falan kalmıyor.

Bu hafta pazardan sarımsak almayı unutmayın....


23.03.2008

DÜNYAYI GÜZELLİK KURTARACAK....

Sorunlar çözüldü, bilgisayarım ilk gün ki gibi tertemiz ,pırıl pırıl.Keşke şu an ülke gündemini de resetlesek ,bütün pislikler temizlense ,sıkıntılar gitse,Cumhuriyetimizin yaprakları soldurulmasa ...
daha önceden de endişelendiğim,yarınlarımızla ilgili korktuğum dönemler oldu,ancak korkularım hiç bu denli tavan yapmamıştı....
Sizleri yazacaklarımla ilgili sıkmak istemem ama ,

sevgili betülcüğüm Çocuk istismarı ile ilgili başlatılan mime davet etmişti beni.
Ne acıdır ki tam da bu konuyu kapsayan TACİZ , yaşadığımız şehirde ,bir kız öğrencinin başına musallat olmuş durumda.....
Derslerinde son derece başarılı ve alnından öpülesi bir mücadele ile hakkını arayan ,daha 18 yaşını doldurmadığı için hala çocuk sayılan bu genç fidan, dönemin partisine mensup bir şahıs tarafından bu durumla muhatap bırakıldığı için ,aylardır sonuçlandırılamadan sesini duyurmaya ve kendini anlatmaya çalıştı.
Çocuklarımızın hiçbir şekilde istismara maruz bırakılmaması için elinizden gelen vatandaşlık görevlerini yerine getiriniz .
Çevreniz de gördüğünüz olayları ihbar edin,ÇOCUK İSTİSMARINI DURDURUN ,yarınlara ruh sağlığı yerinde bireyler bırakalım....
hep beraber......
Mimin gerekliliklerinden biri de çocukluğumuzdan hatırladığımız bir şarkı ve şu an bize hissettirdiği,
......gözlerimi kapıyorum ve hemen ilkokul yıllarıma dönüyorum.Semra isimli arkadaşımız şef pozisyonunda bet sesiyle indim havuz başına bir kız çıktı karşıma türküsünü sınıfa söylettiriyor ve her seferinde ısrarla aynı türkü kabusu devam ediyor.Şimdi ne hissediyorum, bu türküden nefret ediyorum(ama vallaha psikolojik ben çok severim türküleri :)...)
RÜZGAR,duyarlı bir anne olarak davete iştigal etmeni bekliyorum....

21.03.2008

HERŞEY TERS GİDİYOR

aksilikler geldimi üstüste geliyor işte,bilgisayarım çöktü....
şu anda okuldan yazıyorum,bir iki gün daha yokum...
görüşmek üzere...

18.03.2008


Deminden beri giriş yazısı yazmaya çalışıyorum ,olmuyor...

beşinci kez oldu artık sildim...

Direkt durumu anlatarak girdim işte,yazamıyorum....

Daha evvel bahsettiğim isteksizliklerim devam ediyor.

Benim vücut olarak bir halsizliğim ,sürekli uyuma isteği falan yok...

Neşem yerin de ,

Günlerdir çok yoğunum sadece ,fikren ve bedenen eve yorgun geliyorum.Şu an da boş bakışlarla oturuyorum pc nin başında.

Bugün 18 mart çanakkale şehitlerini anma il töreninde istiklal marşı okuttum.Daha sonra

kendi okulumuzda hazırladığımız töreni yaptık.Proğramımızı yani oratoryomuzu sunduk.sabah sekizden üçe kadar hiç oturmadığım için ayaklarım feci durumda idi.Eve gelince ayak bakım kremlerimi çıkarttım.Bir güzel masaj yaptım ayaklarıma.

Tatlı bir yağmur ve serinlik var şu anda...

Tam ilkbahar ....

Eski yıllarda sıcaklar birden bastırır direkt yaz gelirdi,ara giysiler giymeden yazlıklara geçerdik.

Oysa şimdi öyle değil,hafta sonu çok kalın kazaklarımı ,montlarımı yıkadım ,vakum poşetlerine koydum ,yarın vakumlayıp kaldıracağım,yeter artık kalın giysi görmek istemiyorum....

Daha dur mart kapıdan baktırır demeyin sadece çok kalınları kaldırdım.

AAA yazamıyorum diyen bana bakın,ne çok yazmışım ,sevindim valla....

bloğumu ihmal etmek rahatsız ediyor beni,evime gelen komşularımın kapıdan dönüp gitmesi gibi geliyor bana.

en yakın zamanda geçecek inşallah bu durumlar,hepinize iyi haftalar....

8.03.2008

SÖZÜNÜZÜ TUTTUM ,ATTIK KENDİMİZİ DIŞARLARA...

Hepiniz bir ağızdan,heryer yemyeşil,çık gez ,doğayı hisset,çiçekler ,böcekler diye söyleyince attık kendimizi dışarlara....
Evimizin çok yakınında yemyeşil bir alan var.Hoş buralarda yeşil olmayan alan yok zaten ;heryerden ot fışkırıyor.

Doğa gerçekten uyanmış,kuşuyla ,çiçeğiyle,yeşiliyle.....



Eh tabi bu durumun en karlısı kızlarım....
Hep beraber,istop,voleybol,yakantop,futbol,kuka kısaca aklımıza ne gelirse oynadık....
Pestilimiz çıktı...
Heryanım ağrıyor valla,sabahleyin de stadda 7 tur yürümüştüm ,anlayın halimi....
Canlanmaya çıkmıştım ben değil mi....:))
Mızıkçı İpek,kazanamayınca hemen suratı asılıyor....




İneklerimiz,papatyamız,gölümüz hepsi küçüklüğümde ki kitap sayfalarından çıkmış gibi capcanlı karşımızda ,
birdaha ki sefere planım;
şezlong,kahve ,klasik müzik yüklü mp3 çalarım ve kitabımla ben bir kenarda terapi yapacağım.....
Ah bu arada unutuyordum,bize hergün bayram hesabı ,hergün zaten bizim günümüz...
Tüm Emekçi kadınların kadınlar günü kutlu olsun...



6.03.2008

İMDAT!


Üzerimde öyle bir ağırlık var ki...
Aslında kış uykusundan uyanamamak değil benim halim..
Kış boyu herşey normal şekliyle yapıldı tarafımdan.
Elişlerim,kitap okumalarım,bloğumu düzenli bir şekilde güncellemek...
Kış mevsimi boyunca gayet enerjik bir durumdayken şimdi ben bahara adapte olamıyorum.
Evle ilgili rutin işlerin haricinde hiç bir şey yapasım yok ve yapmıyorum :D,
hafta sonları gazete okumaya bayılan ben gazete bile okumuyorum..
Acaba beslenme ile mi alakalı ,glisemik indeksi düşük yiyecekler mi tüketmeliyim?
Bana öneriler de bulunurmusunuz lütfen,
canlanmak, eski PERİLİ olmak için ne yapmalıyım ?