Ödemiş -Birgi ile ilgili ertesi günü yazarım demiştim ancak ertesi günü yani dün kızlarımın yoğun baskısı üzerine Çeşme'ye denize gittik.Çeşme 'de Paşa Limanı denize girmeyi tercih ettiğimiz yer.Çünkü küçük bir koy da kalıyor Paşa Limanı ve hiç dalga olmuyor.
Akşam üzeri de Alaçatı'ya uğradık. Alaçatı meydanında yürüyorduk ki müzik eşliğinde telaşlı bir hazırlığın içine dalıverdik. Modacı Bahar Korcan'ı görmemle,ALAÇATI GALATA MODA GÜNLERİ 'nin başlayacağı aklıma geldi .
Üç yıldır İstanbul'da Galata Kulesi Meydanı'nda düzenlenen moda alışveriş fuarı Galatamoda,31 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında, Alaçatı'da düzenlenecek.
Bu dört günlük fuarı, Moda Tasarımcılar Derneği ve Ege Giyim Sanayicileri Derneği birlikte hazırlamış.Moda tasarımcıları derneği başkanı da Bahar Korcan .
Katılan tasarımcıların yarattığı kıyafet, takı, ayakkabı, çocuk giyimi ürünlerine yer verilmiş. İsteyenler denesin diye kabinler de kurulmuş. Her modacıya 9-10 metrekarelik bölümler ayrılmış. Mekan beyaz uçuş uçuş kumaşlarla süslenmiş.Çok sıcak olduğundan, fuar her gün 19.00-24.00 saatleri arasında açık olacakmış.Arzu kaprol ve daha adını sayamadığım , genç moda ve takı tasarımcılarının standlarını büyük bir zevkle gezdim.Ardından birbirinden güzel lokantaların ve tasarım butiklerin olduğu çarşıyı ne zevkli insanlar var düşüncesi ile dolaştım....
Neyse ben bugün aslında Ödemiş ve Birgi'yi anlatacaktım değil mi...
Tire'den oldukça güzel duygularla ayrıldık.Çünkü Tire'yi bu kadar gelişmiş beklemiyordum açıkcası .Temiz,yeşil
Tire sokaklarını geçip yaklaşık 40 dk sonra Ödemiş 'e vardık.
Ben Ödemiş'e gitmeden ,henüz oralardan dönmüş ENHAR'cığımın da tavsiyeleri doğrultusunda gezdim . Tireyle Ödemiş'i aynı gün gezdiğim için Ödemiş 'in pazarını göremedim ne yazık.Çünkü Ödemiş'in pazarı cumartesi günü .Karnımız tok olduğundan meşhur Töngel pidesini de yiyemedik .Bunların dışında yapacak başka bir şey olmadığından 9 km uzaklıkta ki Ödemiş'in ilçesi Birgi'ye geçtik.
Birgi kentsel sit ilan edilmiş ,Çekül vakfı tarafından da desteklenen müze-kent.
1308 yılında kurulan Aydınoğulları Beyliği nin başkentliğini yapmış.(2008 yılı Aydınoğlu beyliğinin kuruluşunun tam 700 yılı olmuş.)
Aydınoğlu Mehmet Bey Cami 1312 yılında yaptırılmış,caminin mimber kapısı 1993 yılında çalınıp 1996 da İngiltere'den geri getirilmiş.
Çakıroğlu sülalesinden Çakırağa tarafından yaptırılan Çakırağa Konağı ,mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Konağın arka sokaktan görünüşü.

Aynı sokakta ,eski Birgi evi şirin bir kahve evine dönüştürülmüş.Andaç evi olarak biliniyor.İçerisinde ki farklı dokusu ile yorulanlara dinlenme molası sunuyor.

Eski evlerden birinin kapısı.

Çakırağa Konağı 'nın tüm odaları birbirinden güzel ve duvarlarına nakışlar işlenmiş.

Duvarlarında İstanbul ve İzmir resimleri bulunan iki odanın Çakırağanın İstanbullu ve İzmirli eşleri için yaptırılmış.

Alt katı taş duvar, 1 ve 2 katları ahşap açık sofalı bir konak.Alt katta seyis odası,hizmetli odaları,bekleme yerleri,ahır bulunuyor.İkinci katta meyvelik,eyvan,mutfak gibi bölümler üst katta hanımların resimli odaları bulunuyor.

Aydınoğlu Mehmet Bey Cami

Bunların dışında Ümmü sultan Türbesi,Gazi Umur Bey anıtı,İmam-ı Birgivi ve oğullarının mezarları ve daha pek çok tarihe tanıklık etmiş yeri gezerek aşağılara iniyoruz.Enharcığımın bahsettiği İpek kumaşların satıldığı Mert İpek kumaşlardan çok anlamasamda merakımdan dolaşılıyor ve parça keten kumaşlar alarak çıkılıyor.
Ödemiş'ten nohut mayalı köy ekmeği ve karpuzunu da alarak İzmir'e doğru yola koyuluyoruz.Buralara yolu düşenlere de Özellikle Birgi'yi görmelerini tavsiye ederek,yazımızı bitirelim .Fotoğrafların devamı
BURADA